Bütün hakları the-oyun.blogspot.com da saklıdır izinsiz alınamaz . Blogger tarafından desteklenmektedir.
Buraya Tıklayarak Reklam İsteği Gönderin Buraya Tıklayarak Reklam İsteği Gönderin

9 Eylül 2013 Pazartesi

Dead Space 3 Benim adım Isaac Clarke.

Dead Space 3 de Resident Evil 6 ile ayni kaderi paylaştı oyuncuların tepkileri açısından. `Hani nerede korku? Hani nerede gerilim? Serinin içine etmişsiniz, Dead Space değil bu Call Of Duty!` sözleri gibi birçok söz edildi Dead Space 3 için. Ama birazdan söyleyeceklerim ve ilerleyen sayfalarda okuyacaklarınız, bu sözleri sarf edenlerdenseniz sizi oldukça kızdırabilir. Oyunlar bir serinin oyunu olsa da her zaman tek başına bir oyun olarak değerlendirilmelidir. Serilerin özleri her zaman vardır ve bunlar korunmalıdır eğer bir oyuncu olarak düşünürseniz. Ben de RE5'ten beri Resi'ye saydırıp duruyorum mesela. Ama bu RE6'nin kötü bir oyun olduğu anlamına gelmiyor, gelemez de. Bir oyunun yapımcıları, oyunculara ne sunuyorlarsa o oyunda, değerlendirilmesi gereken şeyler o sunulanlardır. Bir oyun her zaman bir oyundur. Evet, oyunlarla duygusal bağ kuruyorsanız dediklerinizde sonuna kadar hâklısınız. Sevgilinizin gelip `hayatım silikon taktırdım, nasıl olmuş` demesi gibi bir şey bu. Ama silikon taktırdı diye sevdiğiniz kadını terk edecek değilsiniz ya.

Seni sevdiğim güne lanet olsun kadın!

Dead Space 3'un de başına gelenler az çok bu. Peşin peşin söylemeyi seviyorum biliyorsunuz: Dead Space 3 şahane bir oyun olmuş, oynadığım her saniyesinden ayrı zevk aldım. Kendi içinde sorunları var mı, elbette var. Ama Dead Space 3 ne bir Call Of Duty'e dönmüş ne de bu kadar negatif önyargıyı hak edecek bir harekette bulunmuş. Sadece zamanın değişen oyuncu kimliklerine hitap etmek zorunluluğu yüzünden oynanış hızı artmış, hepsi bundan ibaret. Gerilim oyunları da en nihayetinde aksiyon türünün alt janrıdır, oynanış hızı arttı diye adamı gerim gerim germeyecek diye bir kanun yok. Kaldı ki, Dead Space serisi hiçbir zaman öyle ahim şahım bir gerilim oyunu örneği değildi. Birçok şeyi çok doğru uygulayan bir marka oldu her zaman Dead Space ve bu yüzden sevildi. Dead Space 3'te de farklı bir şey yapmıyor Visceral Games, yapmak istediği şeyleri doğru yapıyor. Bir firmaya oyunu eline yüzüne bulaştırdığı için kızabilirsiniz evet, ama oyun mekaniklerini değiştirme kararı alan bir firmaya bu kadar yüklenmek, ajanslardan sırf istemiş olmak için revize isteyen müşteri olmak gibi. Hele ki değişen oyun mekanikleri, seri boyunca devam eden hikâye ve karakter gelişimine uyuyorsa. Hele ki oyuna oyun olarak baktığınızda, enfes bir oyun olmuşsa.

The Elder Scrolls V : Skyrim -Oyun Hile-TheOyun

Hileleri aktif etmek için öncelikle ''é'' tuşuna basın ve ardından size açılan konsolu kullanarak istediğiniz hileyi aktif etmek için aşağıda ki kodları konsola yazın ve aktif edin.
 
Konsol komutlarını göster - help
Ölümsüzlük - tgm
Level atla - advlevel
Yeteneğini geliştir - advskill [yetenek adı]
Hedefindeki objeyi canlandır - resurrect
Tüm görev bölümlerini tamamla - caqs
Haritada üzerinde ki tüm yerler gösterilsin - togglemapmarkers
Oyunculara tüm büyü güçlerini verin - psb
Hedefinde ki bi objeyi hareket ettir -  movetoqt
Belirtilen düzeyde kilitli kapı veya konteyner aç - lock [1-100]
Belirtilmiş kapıyı ve konteyneri aç - unlock
Belirtilen NPC'yi öldür - kill ( Eğer NPC belirtilmemişse etrafınızda ki tüm NPC'ler ölür )
Belirtilen miktarda altın ekle - player.additem 0000000f[rakam]
Belirtilen sayıda lockpick ekle - player.additem 0000000a[rakam]
Belirtilen sayıda çekiç ekle - player.additem 0000000c[rakam]
Belirtilen sayıda iskelet anahtarı ekle - player.additem 0000000b[rakam]
Belirtilen sayıda beceri puanı ekle - modpcs [yetenek], [rakam]
Belirtilen sayıda öznitelik ekle - modpca [özellik], [rakam]
Belirtilen sayıda stat puanı ekle  - player.setav [stat] [rakam]
Karakterin büyü kitabına büyü ekle - player.addspell [büyü kodu]
Karakterin büyü kitabından büyü sil - player.removespell [büyü kodu]
Oyuncunun Levelini düzenle - player.setlevel [1-255]
Tüm görev bölümleri - completeallqueststages
Karakterin saç rengini düzenle - hairtint [red] [green] [blue]
Karakterin şöhretini düzenle - setpcfame
Karakterin kötü şöhretini düzenle - setpcinfamy
Serbest kamera açısı - tfc
Işınlanma - player.coc [lokasyon kodu]
Belirtilen yere eşya düşür  -player.additem [eşya kodu] [miktar]
Belirtilen büyüyü ekle - addspell [büyü kodu]
Duvardan geç - tcl
Tüm komutları göster - ( 1.hilenin alternatif hilesi ) tfh
NPC'ler konuşurken alt yazı oluştur - showsubtitle
Oyunda her şey dahil olsun - tai
Oyunda herkes kavga etsin - tcai
Oyun da her şey keşfedilmiş olsun - tdetect
Hata ayıklamayı göster - ( Bilmeyenler çok kurcalamasın ) tdt
Oyunu kaydet - savegame [dosya adı]
Hemen oyundan çık - qqq
Kamera açısını 75 ve 75 derecen az şekilde ayarla - setcamerafov [derece]
Karakterin cinsiyetini değiştir - sexchange
Karakterin doğum günü tarihini değiştir - showbirthsignmenu
Karakterin sınıfını değiştir - showclassmenu
Hava durumunu değiştirin - fw [hava kodu]
Kilitli hava durumlarını açın - releaseweatheroverride
Seçim ekranını aç - showbirthsignmenu
Sınıf seçim ekranını aç - showclassmenu
Oyuna girdiğiniz günleri gösteren ekran - showfullquestlog [quest id'si]
Görev kayıtlarını göster - showquestlog
Oyunu full ekran oynayın - ssg

Secret Files 3


unumuz Eski Yunan, M.Ö 48 eski Mısır, Ortaçağ Floransa ve günümüzde geçiyor. Eski Yunan Filozofu Arşimet dünyanın kaderini değiştirecek bir buluş yapar. Bu buluş daha sonra Mısır’da İskenderiye (Alexandria) şehrinde yok edilmeye çalışılır. Şehrin yanması ile birlikte kil vazonun içinde suya düşer ve hiç bozulmadan nehir havzasında Arap bir tüccarın eline geçer. Arap tüccar bunu dolgun bir ücret karşılığı Leonardo Da Vinci’ye satar. O da bunun ne kadar hayati bir anlam taşıdığını bildiğinden, bilgileri semboller kullanarak resim tablosuna aktarır. Daha sonra bu tablodaki bilgiler kötü adamların eline geçecektir. Max elde ettiği bu sır yüzünden kaçırılmıştır. Bu bilgi yanlış ellerde kıyameti getirecek ve dünya yok olacaktır. Nina da bunlara engel olacak seçilmiş kişidir.
sona doğru mu gidiyoruz

7 Eylül 2013 Cumartesi

Demircan'nın Işığı Garen


League of Legends'ın sevilen şampiyonlarından biri olan Garen, görsellik bakımından

değişikliğe uğruyor. Sadece animasyonlar değil, aynı zamanda yeteneklerinde bazı değişikliklerin olacağı açıklandı. Yenilenmiş ses efektleriyle birlikte Garen, tekrar çalılıklardan

fırlamaya ve son vuruşunu en kritik zamana saklamaya devam edecek.


Lara'nın En iyi 10 anı




Lara Croft'un güzel görüntüleri eşliğinde Square Enix tarafından yayımlanan video, oyunu bitirmiş olanlar için anılarını tazeleme, oynamamış olanlar için merak giderme niteliğini taşıyor.


İyi seyirler.




Yeni Tomb Raider !

Yıllardır her seferinde büyük bir iddiayla yola çıkan, ama bir türlü ağzını yüzünü toparlayamayan Tomb Raider serisinin baştan başlamasına ve baştan yaratılmasına bakmaya geldik. Öncelikle Tomb Raider’a dair bildiğiniz her şeyi unutmalısınız yeni Tomb Raider’ı oynarken. Yepyeni bir Lara, yepyeni bir oyun tasarımı ve yepyeni bir seri başlıyor. Ve şimdiden açıkça belli ki, önümüzdeki yıllarda yeni oyununu beklediğimiz en önemli seri haline gelecek Tomb Raider.


Bir de hizmetçimizin elinde tepsiyle peşimizde gezdiği Tomb Raider oyununu asla unutmadık.



Yeni Tomb Raider’ı ise bu kadar güven verici ve güzel yapan tek bir nokta var: Doğallık. Oyunun ilk dakikasından son dakikasına kadar bu doğallık çizgisini hiçbir şekilde kaybetmiyor oyun. Ama eski Lara’yı arayanları şimdiden uyaralım, aradığınız Lara’ya şu anda ulaşılamıyor. Lütfen hayal gücünüzü kullanın.

Outlast (İnceleme)

Elimde kamera ağlarım

Şimdi şöyle söyleyeyim, ben yaşamım boyunca oyun oynadım, bu oyunların çok büyük bir kısmı korku ve gerilim türündeydi. Silent Hill, Dark Seed, Sanitarium, Phantasmagoria, Nocturne ve daha buna benzer onlarca oyun benim çocukluğumdu,X-Files en sevdiğim diziydi, neredeyse çıkmış bütün kaliteli korku filmlerini izledim, boş zamanlarımda gecenin bir vakti çay koyup /x/ okur, SCP Foundation’dan hikayelere bakarım,  internetin karanlık köşelerine saklı hikayeleri bulur çıkartır ve daha sonra günlerce uyuyamam fakat ertesi hafta bunu yine yaparım.
En sevdiğim kitaplar korku kitaplarıdır, Clive Barker desen hepsini okudum, Stephen King desen hangi hikayesi derim, bu böyle gider.

Cthulhu mitosunu çerezler, ufo belgeselleri izler seri katillerle ilgili makaleler araştırırım, slasher türüne bayılırım, ileride evlenirsem benimle Belgrad ormanında geceleri vampir avlayacak birisi olmalı, çocuklarımı ise çeşitli karanlık varlıklara karşı bilgili yetiştirmeyi planlıyorum.

Sonuç olarak, ben korku türünün hastasıyım, benim hayatımın çok önemli bir parçasını korku kavramı oluşturuyor, ben de hayatımı onun çevresinde şekillendiriyorum, sağlıklı mı sağlıksız mı bunun üzerine çok düşünmedim, sevdiğim şey bu.

Outlast, benim gerçekten çok merak ettiğim bir projeydi. Amnesia türü, kendinizi savunma şansınızın olmadığı ve her şekilde tehdit altında hissettiğiniz FPS’lere çok daha sertli bir bakış açısı sunacak oyun, duyurulduğu günden beri radarımdaydı. Benim en büyük korkum ise oyunun Amnesia’dan çok fazla şey alması ve kendi özünü bulamayacak olmasıydı, size gönül rahatlığı ile şunu söyleyebilirim ki, Outlast ile Amnesia’nın alakası yok.

Outlast’ı oynamayı düşünenler için bir uyarı yapmam gerekiyor, bir takım panik bozukluklarınız varsa, kalbinizle ilgili sorunlarınız varsa, epilepsi gibi çeşitli krizlerle ilgili geçmişiniz varsa, bu oyunu oynamayın. Outlast, en başından beri, her anında sizi sürekli olarak tehdit ve baskı altında tutacak, psikolojinizi yıpratacak ve vahşeti beyninizde simüle edecek bir yapım.

Amnesia’da bulunan gizem, uzaktan yaklaşan dehşet ve elde ettiğiniz yalnız anlarınız Outlast’ta yok. Outlast sürekli olarak vahşetin peşinizden geldiği, nefes almak için bir dakikanızın bile olmadığı ve her adımda sizi öldürmeye çalışan varlıkların bulunduğu bir oyun.

Korku yapımları, oyun olsun, film olsun, özellikle son 5 yıldır, gösterilmemesi gerekeni size göstermeyerek işin vahşet kısmından kopup korku kısmına odaklanırken, Red Barrels, bu trende meydan okur bir şekilde Outlast’te vahşete bütün çıplaklığı ile oyuncunun tanık olmasına izin veriyor.


Grafiksel anlamda gerçekten rahatsız edici şeyler göreceksiniz (tuvaletlerin içerisinde bulunan kesik kafalar ve daha burada yazmayı tercih etmediğim onlarca rahatsız edici imaj) bu sebeple yukarıda yazdığım uyarıyı dikkate almanız gerçekten psikolojik sağlığınız için önemli.

Outlast oyuncuya rahat vermiyor, FPS kamerasının psikolojik ağırlığını ise her adımda hissediyorsunuz, bakmak zorundasınız, etrafınızda olan biten her şeye bakmalısınız, bakmazsanız atacağınız diğer adım ölümden çok daha kötü şeylere sebebiyet verebilir. Üstelik bir gazeteci olarak, görebildiğiniz her şeyi görmeli, tecrübe etmelisiniz.