Seni sevdiğim güne lanet olsun kadın!
Dead Space 3'un de başına gelenler az çok bu. Peşin peşin söylemeyi seviyorum biliyorsunuz: Dead Space 3 şahane bir oyun olmuş, oynadığım her saniyesinden ayrı zevk aldım. Kendi içinde sorunları var mı, elbette var. Ama Dead Space 3 ne bir Call Of Duty'e dönmüş ne de bu kadar negatif önyargıyı hak edecek bir harekette bulunmuş. Sadece zamanın değişen oyuncu kimliklerine hitap etmek zorunluluğu yüzünden oynanış hızı artmış, hepsi bundan ibaret. Gerilim oyunları da en nihayetinde aksiyon türünün alt janrıdır, oynanış hızı arttı diye adamı gerim gerim germeyecek diye bir kanun yok. Kaldı ki, Dead Space serisi hiçbir zaman öyle ahim şahım bir gerilim oyunu örneği değildi. Birçok şeyi çok doğru uygulayan bir marka oldu her zaman Dead Space ve bu yüzden sevildi. Dead Space 3'te de farklı bir şey yapmıyor Visceral Games, yapmak istediği şeyleri doğru yapıyor. Bir firmaya oyunu eline yüzüne bulaştırdığı için kızabilirsiniz evet, ama oyun mekaniklerini değiştirme kararı alan bir firmaya bu kadar yüklenmek, ajanslardan sırf istemiş olmak için revize isteyen müşteri olmak gibi. Hele ki değişen oyun mekanikleri, seri boyunca devam eden hikâye ve karakter gelişimine uyuyorsa. Hele ki oyuna oyun olarak baktığınızda, enfes bir oyun olmuşsa.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder